Antalya denince çoğu kişinin aklına önce deniz, güneş ve plajlar gelir. Oysa Torosların eteklerinde, denizden kilometrelerce içeride, zamanın daha yavaş aktığı, tarihiyle ve doğasıyla büyüleyen bir ilçe var: Elmalı.
Tarihi, antik Likya dönemine kadar uzanan Elmalı; Osmanlı döneminde Antalya’nın idari merkezi olmuş, yüzlerce yıllık camileri, türbeleri ve taş konaklarıyla adeta yaşayan bir açık hava müzesi gibidir. Özellikle Elmalı Ulu Camii, Ömer Paşa Camii, Abdal Musa Türbesi ve Elmalı Müzesi, ilçeye gelen ziyaretçilerin ilk uğrak noktaları arasındadır. Müze, aynı zamanda ünlü Elmalı Hazinesine dair sergilenen buluntularla dikkat çeker.
Doğal güzellikler açısından da Elmalı oldukça zengindir. Avlan Gölü, sabah sisi ve yansımalarıyla doğa fotoğrafçıları için bir cennet gibiyken; Çığlıkara Sedir Ormanı, endemik sedir ağaçları ve zengin florasıyla nefes alabileceğiniz bir doğa harikasıdır. Yılın belirli dönemlerinde düzenlenen yayla şenlikleri ise hem yerel kültürü yaşatır hem de ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar.
Elmalı, aynı zamanda elmasıyla, balıyla ve organik tarımıyla da meşhurdur. Burada üretilen Elmalı elması, lezzetiyle sadece Antalya’da değil, tüm Türkiye’de sevilerek tüketilir. İlçenin serin yayla havası, bu ürünlerin kalitesine de doğrudan yansır.
Antalya’nın kozmopolit sahil kasabalarından uzakta, daha sakin, daha otantik bir Anadolu kasabası arıyorsanız Elmalı tam size göre. Tarihi sokaklarında yürürken geçmişin izlerini hissedecek, misafirperver insanlarıyla tanışacak, doğanın içindeki sessizliği doyasıya yaşayacaksınız.
Elmalı; Antalya’nın kültürel zenginliğini, tarihini ve doğasını bir arada sunan özel bir yerdir. Yolu düşen değil, yolunu düşürenlerin uğrak noktasıdır.
Fotoğraf ve Video: elmali.bel.tr

Güncel gelişmeleri yakından takip eden Elif bir haber editörü. Son dakika gelişmeleri, belediye açıklamaları ve halkı ilgilendiren duyurularla ilgilenir.